PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

10. İZMİR İKTİSAT GÜNLERİ PANELİ - Panelist Şadi ÇETİN

 

 

 

 

  

   Dokuz Eylül Üniversiesi İİBF Maliye Bölümü, İZİMDER, Genç-İZİMDER ve DEÜ İİBF Maliye Kulübünün İşbirliği, İzmir YMMO ve İzmir SMMMO katkılarıyla, " 2023'e Doğru Türk Vergi Sisteminin Değerlendirilmesi" konulu panel 25.02.2015 Çarşamba günü DEÜ. İİBF Konferans Salonu'nda yapıldı.

   Panelde Şadi ÇETİN "Vergi Bilinci ve Toplumda Vergi Kültürünün Geliştirilmesi" konulu sunumunu gerçeklerştirdi.

 2023’e DOĞRU 

TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

TOPLUMDA VERGİ BİLİNCİ VE KÜLTÜRÜNÜN GELİŞTİRİLMESİ
YMM Şadi Çetin

25 ŞUBAT 2015
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İİBF KONFERANS SALONU

VERGİ NEDİR?

Ünlü bir düşünür şöyle diyor, “insanoğlu iki şeyden kaçamaz, biri ölüm, diğeri vergi.”

Anayasamızın 73. Maddesine göre; Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, VERGi ödemekle yükümlüdür.

Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.

Vergi, kamu harcamalarının en önemli finansman kaynağı, ekonomik ve sosyal politikaların en önemli uygulama aracıdır.

 

VERGİ BİLİNCİ VE KÜLTÜRÜ

Bilinç: Kişinin uyanık olması, kendisinin ve çevresinin farkında olması halidir.

Kültür: Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan maddi ve manevi değerler bütünüdür. 

Vergi bilinci: Verginin önemini bilen ve bilmesi gereken bireylerin bu konudaki istekleri ya da isteksizleridir.  Bunların  geneli de vergi kültürü’dür.

Vergi bilinci ve kültürünün bir toplumda yerleşmesi, ancak ideale yakın bir ortamda olabilir.

Bunun için vergi sisteminin sürekli iyileştirilmesi  ve aksayan yönlerinin mutlaka geliştirilmesi gerekir.

 

TÜRK VERGİ SİSTEMİ HAKKINDA
GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİMİZ

İZMİR YMMO

Kendi alanında Türkiye’nin 3. büyük odası olarak, ege bölgesinde 400’ün üzerindeki üyesine hizmet vermektedir.

YMM olmak için önce SMMM olmak, 10 yıl fiilen çalışmak ve 10 ayrı gruptan 10 gün süren YMM’lik sınavını kazanmak gerekir.

Bir YMM 40 yılda yetişir. (Odamızda YMM yaş ortalaması 59’dur)

YMM’ler devlet ile mükellef arasında köprü görevi görür.

TC Mühürü ile RESMİ inceleme ve raporlama yapar.

Cari denetim yaparak vergi kayıp ve kaçağını önler.

Birlikte çalıştığı mükelleflerin vergiye uyumunu sağlar

Verginin tam ve eksiksiz ödenmesinde önemli rol oynar.

 

GENEL OLARAK            TÜRK VERGİ SİSTEMİ

Türk vergi sistemi, gelir vergileri yerine; tüketim vergilerine ve stopaja dayanmaktadır.

Bu durum, vergi bilincini olumsuz yönde etkilemekte ve beyana dayalı vergilemeyi zorlaştırmaktadır.

Vergi sisteminin büyümeyi destekleyici mekanizmaları zayıftır.

Kapsamlı bir vergi reformu gerekir.

 

TÜRKİYE DE VERGİ BİLİNCİ

       Türk vergi sistemi beyan esasına dayanmaktadır.

       Vergi bireylerin beyanına ve sadece vicdanına terkedilecek kadar sıradan bir olay değildir.

       Gelişmiş ülkelerde, vergi bilinci de gelişmiştir. Bunun en basit göstergesi, fatura ve fiş alma ve verme alışkanlığıdır.

       Bize göre; Türkiye’de vergi bilinci yetersizdir. Bunun en önemli kanıtı mükellef beyanları ve kayıt dışı ekonomidir.

 

KAYIT DIŞI EKONOMİ

Kayıt dışılık çok fazladır ve haksız rekabete yol açmaktadır.

«Kayıt Dışı Eylem Planı» Ocak-2015’te açıklanmıştır.

Eylem Planı’na göre; kayıt dışı ekonominin GSYH oranı %26,5’dir.

Bakanlığın hedefi 2018 yılına kadar bu oranı 5 puan azaltmak ve %21,5’e düşürmektir.

OECD ülkelerinde ise bu oran ortalama %19,2 seviyesindedir.

Kayıt dışı istihdam; hem vergi, hem SGK prim kaybına yol açmaktadır.

 

KAYIT DIŞI EKONOMİ (II)

Kayıt dışılık esasen özel hukuk alanını ilgilendirir.

Sadece GİB bu sorunu çözemez, kamu otoritesinin top yekûn mücadele etmesi ve kesinlikle  kararlı olması gerekir. (GİB Koor. Kurum)

Sadece cezalarla kayıt dışılık önlenemez.

Vergi oranlarının düşürülmesi, kayıt dışılığın azalmasında olumlu bir etki yapmıştır.

Kayıt dışılığın önlenmesi için sözleşmeler yazılı olmalı, hamiline çek/senet uygulaması kesinlikle kaldırılmalı ve oto kontrol sistemleri vergi sistemine yeniden kazandırılmalıdır. (Gelir-harcama kıyası, hasılat kontrolü, FAVÖK vb)

 

VERGİ ORANLARI DÜŞÜK

Gelişmiş ülkelere göre bizde, vergi oranları düşüktür.

Bizde, GV oranı %15-35, KV oranı %20, genel KDV oranı %18’dir.

Bizde, en yüksek GV oranı %35 iken OECD’nin ağırlıksız ortalaması %41’dir.

Fakat bizde GV dilimlerinin arası çok kısadır. (4 dilim var. 2014 Yılı: 100.00-TL %27,8  200.000-TL için %31,3  500.000-TL için %33,5)

Bizde, kurum kazançları üzerindeki vergi yükü %34 iken Fransa’da %59, ABD’de %52, Almanya’da %48’dir

Bizde, genel KDV oranı %18 iken İzlanda’da %26, Danimarka-İsveç’de, %25, Almanya’da %19’dur.

 

DOLAYLI VERGİLERİN ORANI

Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı yaklaşık %70’dir.

Aslında dolaysız vergiler çok düşüktür.

5 kalem dışında; (alkollü içecekler, tütün mamulleri, petrol ürünleri, binek otomobilleri ve mobil iletişim hizmetleri) dolaylı vergiler yüksek değildir.

Kayıt dışı ekonomi(%27) ile kayıt dışı istihdamın (%40) kayda alınmasıyla SGK primlerinin de dâhil olduğu dolaylı-dolaysız vergi dağılımı dolaysız vergiler lehine iyileşecektir.

 

BEYANNAMELİ MÜKELLEF SAYISI

Gelir vergisi faal mükellef sayısı 1,8 milyon.

Görüldüğü gibi, GV vergi tabanı çok dar ve kişi başına düşen beyanname sayısı çok azdır.

Gelir vergisinin 1/3’ü mükelleflerin %0,3’ü tarafından beyan edilmiştir.

GV’nin %90’ı stopaj yoluyla toplanmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde herkes GV beyannamesi vermekte ve bu durum farkındalığı artırmaktadır. (Bizde ör. Ücretlilerde beyan yok, herkes sadece alacağı net maaşı biliyor)

Vergi tabanının yaygınlığı vergi yükünün dağılımındaki adaletin önemli bir göstergesidir.

 

BEYANNAMELİ MÜKELLEF SAYISI  (II)

Kurumlar vergisi faal mükellef sayısı 674 bin.

KV Mükelleflerinin sadece %0,8’i toplam KV’nin 3/4’ünü beyan etmiştir.

(Kurumlar vergisinin %39’u ilk 100 mükellef tarafından; %60’ı ilk 1.000 mükellef tarafından; %74’ü ise ilk 5.000 mükellef tarafından beyan edilmiştir.)

KDV faal mükellef sayısı 2,4 milyon.

Katma Değer Vergisinde ise; ödenecek toplam KDV’nin %53’ü mükelleflerin sadece %0,2’si tarafından beyan edilmiştir.

(ilk 100 KDV mükellefi ödenecek verginin %33’ünü beyan ederken, ilk 1.500 mükellef verginin %53’ünü; ilk 5.000 mükellef ise %63’ünü beyan etmiştir.)

 

İNDİRİM VE İSTİSNALAR

Vergi harcaması nedeniyle alınamayan vergi tutarı 22,4 milyar TL’dir.(2013’de Toplam vergilerin %7’si)

Bunun %84’ü GV ve KV kapsamında olan indirim, istisna ve teşviklerdir.

İndirim ve istisnalar mutlaka gözden geçirilmeli, her kanunun istisnası, mutlaka ve sadece kendi içinde düzenlenmelidir.

Türkiye’de vergi yükü OECD ülkelerinin 8 puan altındadır. (Toplam Vergi Gelirleri/GSYH)

Vergi yükünün düşük olmasının nedeni, kayıt dışı ekonomi, indirim, istisna ve muafiyetlerdir.

 

CEZALARIN CAYDIRICILIĞI

Dünyanın en meşhur gangsteri Al Capone vergi kaçırmaktan hapse atılmıştır.

Türkiye’de vergi cezaları maalesef caydırıcı değildir.

Asıl neden, cezalarının yetersiz olması değil; cezaların etkin uygulanamamasıdır.

Vergi affı, VUK’da yer alan  cezalarda indirim, uzlaşma gibi uygulamalar nedeniyle vergi kaçırmak maalesef bir sorun olarak görülmemektedir.

Yoruma açık ve  tartışmalı olay ile tahsil edilen KDV’nin beyan edilmemesi aynı şartlarda uzlaşmaya girmektedir. Bu doğru bir uygulama değildir.

 

AFLAR SİSTEMİ BOZUYOR

Aflar, vergi ödevini zamanında yerine getiren mükellefleri vergiden soğutmaktadır

Nasıl olsa af çıkar beklentisi beyan ve ödemeleri olumsuz yönde etkilemektedir.

Amme alacaklarının yeniden yapılandırılması, tahsilatı olumlu yönde etkilemektedir. Ancak vergisini zamanında ödeyen mükellefe özel bir indirim sağlanması gerekir. (6111 ve 6552 SK)

Af konusunda mutlaka anayasal düzenleme yapılmalıdır.

 

KAMU HARCAMALARI
GÖNÜLLÜ UYUMU ETKİLİYOR

Mükellefler ödedikleri vergilerin kendilerine hizmet olarak dönmesini ister.

Kamu borçları için ödenen faizler, lüks hizmet binaları, makam aracı saltanatı, vergiye karşı bir direnç oluşturmaktadır.

Kamu kurumları şeffaf olmalıdır.

Açıklık ve şeffaflık aslında “güven ve değerler kültürü” yaratmakla ilgili bir kararlılıktır. 

(ABD için sık verilen bir örnek) Bir kamu görevlisine; «Ben vergisini ödeyen bir vatandaşım, sen benim ödediğim verilerle maaş alıyorsun» diyebilmek için vergi bilincinin gelişmiş ve yerleşmiş olması gerekir.

Denetim oranı maalesef çok düşüktür. (%1-3)

Yeni VDK ile bu oranın değişmesi beklenmektedir. Bugün itibariyle vergi müfettişlerinin sayısı 10.000’ne yükselmiştir.

Beyan sisteminin yerleşmesi için denetim çok önemlidir. Fakat denetimlerde mükellefler potansiyel hırsız olarak görülmemelidir.

Fiziki malların izlenmesini esas alan denetim modelinden parayı izleyen denetim modeline geçilmelidir.

Risk analizine dayalı denetimler iyi neticeler vermektedir. Ancak kayıt dışılığı kavrayacak modeller geliştirilmelidir.

 

VERGİ DENETİMİ (II)

Vergi denetiminde şeffaflık ve standart oluşturma çabalarına devam edilmelidir.

Rapor Değerlendirme Komisyonları, uzlaşma ve yargıya gerek kalmayacak şekilde mükelleflerin hakkını koruyabilmelidir.

VTR’ler adeta mevzuatın önüne geçmektedir. VTR’lerin yarattığı tahribat mutlaka önlenmelidir.

İnceleme bir silah olarak kullanılmamalı ve haksız rekabete yol açmamalıdır.

İnceleme oranının artması için (YMM) tam tasdik zorunlu olmalıdır.

 

GELİR  İDARESİ BAŞKANLIĞI

GİB, Gelirler Gn. Md. yerine 2005 yılında kurulmuştur. Fakat, teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamıştır.

Her ilde tek VD uygulaması pilot bölge  olarak Eskişehir’de başlamıştır.

29 İlde VD Bşk. vardır. Diğer 52 ilde yoktur.

Toplam vergi tahsilatının %90’dan fazlası VD Bşk. olan 29 ilden toplanmaktadır!..

GİB otomasyon uygulamalarında oldukça başarılıdır. Beyannamelerin %99’u internet ortamında alınmaktadır.

Fakat, beyanname ve bildirimlerin sayısı azaltılmalıdır.

Vergi idaresi, tebliğ, sirküler, özelge gibi ikincil mevzuatı düzenlerken; kanunda yer almayan ve kanunu aşan düzenlemelerden kaçınmalıdır.

 

VERGİ MEVZUATI ÇOK KARIŞIK

Vergi kanunları günümüz koşullarına göre yeniden yazılmalı, yeniden yazılan kanunlar çağdaş vergi sistemlerinin tüm öğelerini içermelidir.

KV yeniden yazılmıştır. Fakat «İndirimli Kurumlar Vergisi» eskiyi aratır niteliktedir.(Ör. Yatırım indirimi)

Vergi mevzuatında sık yapılan eklemeler, değişiklikler, mükerrer maddeler, yürürlükten kaldırılan maddeler, geçici maddeler ve geniş ölçüde tebliğle yapılan düzenlemeler büsbütün anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz bir durum yaratmaktadır.

Tek tebliğ uygulamaları adeta eskisini aratmaktadır. (Ör.123 Tebliğ yerine çıkarılan KDV Tek Tebliği 2 ay içinde 2 defa değişmiştir)

 

MEVZUAT ÇOK SIK DEĞİŞİYOR

Vergi mevzuatının çok sık değiştirilmesi; mevcut sistemin istikrarına zarar vermektedir.

Gelişmiş ülkelerde kanunlar yürürlük tarihinden en az birkaç yıl önce yayımlanmaktadır.

Bizde ise aynı gün yayımlanmakta ve yürürlüğe girmektedir.

Sık değişen vergi mevzuatı, yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir.

Vergi mevzuatının basit ve kalıcı olması sağlanmalıdır.

 

TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFİ

       Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmek.

       Bugün 10.sırada Hindistan yer almaktadır.

       Hindistan’nın ekonomik büyüklüğü bizim 2,3 katımızdır.

       2013 Yılı Türkiye’nin büyüme hızı %4’dür.

       Önümüzdeki 8 yıl içinde Hindistan yerinde saysa bile bu hedefi yakalamak imkansızdır.

       Başarmak için daha çok üretmeli ve ihracat yapmalıyız.

       Son 30 yılda ihracatımız 3 milyar dolardan, 157 milyar dolara yükselmiştir. (Özel sektörün muhteşem başarısı)

       Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için mükelleflerimize sahip çıkmalıyız.

       Kıssadan Hisse (Bataklık-Mevzuat)








TEŞEKKÜRLER