PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

İHRACATÇILAR SOS VERİYOR

İhracattan doğan KDV iadelerinin gecikmesi, önemli bir finansal maliyet getiriyor. İhracatçının rekabet gücünü artırmak için KDV iadesinin tam ve zamanında yapılması çok önemli. İhracatçılar için KDV iadesinde yüklenilen KDV uygulamasının kaldırılması ve devreden KDV sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Hepiniz hatırlayacaksınız, bundan 3-4 yıl önce bütün mükelleflerin devreden KDV’lerinin tamamının iadesi yönünde yasal değişiklik çalışmaları yapılmıştı. Daha sonra bunun koşullarının henüz oluşmadığı (bütçe vs) değerlendirilerek vazgeçildi.

Bugün imalatçı ihracatçılar için ihracatın yüzde 10’unu doğrudan iade etmek şeklinde bir düzenleme getiriliyor. Hepinizin bildiği gibi  KDV Tebliğ taslağı şu anda tartışmaya açılmış durumda.

Bütün mükelleflerin devreden KDV’sinin tamamının iadesi nasıl Türkiye gerçekleriyle uyuşmamışsa, ihracatçılar için yapılmak istenen bu düzenleme; bilakis son derece uygun, doğru ve çok yerinde bir düzenlemedir. Söz konusu Tebliğ taslağının bir an evvel hayata geçirilmesini umuyorum.

İhracatta KDV iadesinin  iki temel şartı vardır. Bunlardan birincisi ihraç edilen malın gerçek olması, ikincisi ise ihracatın gerçek olmasıdır. Bunun dışındaki her şey detaydır.  Yüklenilen KDV’yi didik didik ederek ihracatçıyı küçücük fişlerle ve gereksiz ayrıntılarla uğraştırmak onlara yapılan en büyük haksızlıktır.

Eğer Türkiye gerçekten dünyadaki ilk 10 ekonomi arasına girmek istiyorsa, ihracatını hızla 500 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkarmalıdır. Bunu yapabilmenin tek yolu da ihracatı desteklemek ve ihracatçılarımızın sorunlarını çözerek rekabet şansını artırmaktır.

İhracatçılar için uygulanan DFİF desteği İlk önceleri nakit ve  çok yüksek miktarlarda yapılırken, bugün maalesef sadece mahsuben ve sembolik bir hale gelmiştir.

Türkiye önceki yıllarda yaşanan ekonomik krizlerin ve dünya ekonomisindeki olağanüstü gelişmelerin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak; 1980 yılından itibaren serbest piyasa ekonomisi ile dışa açılmayı amaçlamış ve ihracata dayalı büyüme modelini benimsemiştir. 1980’de 2,9 milyar dolar olan ihracatımız, 2021’de 225 milyar dolara ulaşarak 41 yılda tam 78 kat artmıştır. Bu sonuç, Türk özel sektörünün kendisine imkân sağlandığında neler yapabileceğinin en açık göstergesidir.

İhracatçılarımızın rekabet gücünü artırabilmek için onların sorunlarının hızla çözülmesi gerekir. Maalesef bürokratik işlemlerin çokluğu hala önemli bir engeldir.

En önemli sorunlardan biri de finansman maliyetlerinin yüksekliğidir. Bugün ihracatta KDV iadesi için yıllardır bekleyen pek çok sayıda dosya vardır.

Son zamanlarda yapılan uygulamalarla ihracatçılar, ihracattan elde ettikleri dövizin yüzde 40’nı Merkez Bankası’na bozdurmak zorunluluğu gibi önemli bir yükün altındadırlar.

KDV Tebliğ taslağı bir an önce hayata geçirilmelidir. İhracatçılar hiç değilse KDV nedeniyle ilave bir finansman yüküne katlanmak zorunda kalmamalıdırlar. Bu ihracatçıların en doğal ve en yasal hakkıdır.

Şadi Çetin

15.04.2022