PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

ODALARDA ŞENLİK VAR

Odalarda demokrasi şenliği var.

İlgili mevzuat uyarınca her üç yılda bir Mayıs ayında SMMM ve YMM Odalarında seçimler yapılıyor.

Demokrasi, dünyadaki tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir tür yönetim biçimi olarak tanımlanıyor.

Bu ay yapılacak olan seçimlerle; hepimiz eşit hakka sahip olarak, demokratik bir şekilde odalarımızın ve dolayısıyla üst birliğimizin yönetimini şekillendireceğiz.

 

YMM ve SMMM’ler olarak bizler çok zor şartlar altında çalışıyor ve çok ağır bir sorumluluk yükleniyoruz. Çözüm bekleyen sorunlarımız dağ gibi birikiyor. Her geçen gün gelirlerimiz azalıp, sorumluluklarımız artarken; iş alanlarımız daralıyor. Halbuki bu meslek ve meslek örgütü çok daha iyi şeyler hak ediyor.

 

Hep aynı yöntemleri deneyerek farklı sonuçlar elde etmek mümkün değil. Ne diyor Mevlana; “Dün dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” Amacım asla geçmişi yargılamak ya da geçmişe odaklanmak değil. Geçmişte bu mesleğe hizmet eden herkese müteşekkirim. Yeni görev alacaklara da şimdiden başarılar diliyorum.

Bugünden tezi yok, önümüze bakmamız ve farklı şeyler yapmamız lazım.  33 yıldır hep aynı aktörler, hep aynı ekipler… Çaresiz değilsiniz! Çare sizsiniz. Yarının yöneticilerini bu ay siz seçeceksiniz. Hemen şimdi, bugünden başlayarak  pek çok şeyi değiştirebilirsiniz. Bunun için ben yerine biz diyebilmeyi bayraklaştırmak  lazım. Çünkü biz kazanmadan, sen kazanamazsın.

 

2008’den beri odalarda nispi temsil sistemi var. Başkan’ları yönetim kurulu seçiyor. Bazen beş benzemez içinden bir başkan seçmek tam bir kaosa dönüşüyor. Odalarımız bu nedenle bir çıkmaza sürükleniyor. Başkanlık için verilmedik tavizler kalmıyor. Tüm etik değerler erozyona uğruyor. Kişisel ihtiraslar, Ali-Cengiz oyunları, Türk siyasi tarihindeki “Güneş Motel” olayına taş çıkartan ittifaklar maalesef bizlere hiç yakışmıyor.

Hani bizim mesleğimiz güven mesleğiydi?

Genel kurul yok sayılabilir mi, genel kurulun iradesinin tam tersinde yönetim olur mu?

Bu sistemde bu sorunu aşmanın tek yolu Başkan’ın genel kurul tarafından seçilmesidir. Kimin başkan olacağına veya odayı kimin yöneteceğine genel kurulun karar vermesi elbetteki en demokratik ve en güzel sonuç olur. Çünkü mevzuatımıza göre bizim en yetkili organımız  genel kurulumuzdur. Genel kurul iradesini yok saymayan her çözüm bir çıkış yolu olarak değerlendirilebilir. Önemli olan seçimlerin ardından genel kurulun iradesine uygun bir yönetimin tezahür etmesidir.

Ancak bunun için yasal bir değişiklik ŞARTTIR. Yapılacak olan kanun değişikliğinde; başkanlık için ayrı bir oy  pusulası en uygun çözüm olur.

Genel kurul tarafından seçilmiş ve yetkilendirilmiş bir başkan odamız ve mesleğimiz için çok daha güçlü ve verimli olacaktır.

 

Seçimlerle ilgili sorunumuz elbette ki sadece bu değil. Odalarımızdaki tüm YÖNETİM , DİSİPLİN ve DENETLEME kurulları sadece FAAL ÜYELER’in oylarıyla  seçilmeli. Gayrifaal üyeler sadece DELEGE için aday olmalı ve oy kullanmalı. Çünkü bu işin sıkıntılarını çekenler ve çözüm bekleyenler, bu işi fiilen yapanlardır. Onlar doğal olarak kendi  sorularını ve  çözüm yollarını  daha iyi biliyorlar. Bu işi fiilen yapmayanların bir çoğu hatır için oy kullanıyor. Bu da odalarımızın gerçek istikametini bulmasını zorlaştırıyor. Gayri faal üyelerimizle biz bir sivil toplum örgütü niteliği kazanıyoruz. Ancak bizim SORUNLARIMIZ toplumsal değil, mesleki SORUNLAR’dır. Bu işin yükü, sorumluluğu ve stresi tamamiyle fiilen çalışanların omuzunda. Bu nedenle bu işi fiilen yapanların kendini yönetecek kişileri seçmesi işin doğası gereğidir.

Bu meslekte biz neler gördük. Yazlık komşunun hatırını kıramayanlar,  eş-dost hatırına oy kullananlar… Biz bu seçimlerde konu komşuyu değil, kendi geleceğimizi oyluyoruz. Bu yüzden kendi geleceğimize ve mesleğimize hep birlikte sahip çıkmak zorundayız.

Bu ay yapılacak olan seçimler; mesleğimize, vatanımıza, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.