Bizim milletçe bir hastalığımız var.
“Yapıyormuş gibi yapmak”. Etrafınıza şöyle bir bakın. Çökük yamalı yollar., her yıl sökülüp yapılan kaldırımlar ve daha niceleri. Siz bu örnekleri çoğaltabilirsiniz. En hayati konularda bile ne kadar “yapıyormuş gibi yapıyoruz” değil mi?
Aslında bu kendimizi aldatmaktan öte bir anlam ifade etmiyor . Çünkü yapıyormuş gibi yaptığımız her şey gerçekten yapılmadığı için yine ve yeniden çözülmesi gereken bir sorun olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye bu hastalığını yenemediği sürece asla hakettiği yerlere gelemeyecek…
Dostlar alışverişte görsün havasındayız. Herşeyi dinliyormuş ve yapıyormuş gibi yapıyoruz. Tarafları dinlemeden, sadece gündelik çözümlere odaklanıyoruz. Biz “mevzuat çok karışık” dedikçe mevzuat her gün daha da karışıyor. Tabii ki bu kasıtlı yapılmıyor. Dedim ya gündelik çözümlere odaklandığımız için resme büyük bakamıyoruz. Örneğin enflasyon düzeltmesi konusunda yine dinliyormuş gibi yapıp, bildiğimizi okumaduık mı? Konunun uzamnları olarak; ne dediysek, ne söylediysek sesimizi duyuramadık. Sonuçta öylesine karışık, öylesine adaletsiz bir durum çıktı ki ortaya; ne devlet memnun, ne mükellef memnun, ne de biz meslek mensupları memnunuz...
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız enflasyon düzeltmesinin yıl sonunda tekrar değerlendirileceğini söyledi. Umarım bu defa başta TURMOB olmak üzere; mükelleflerin ve biz meslek mensuplarının sesine kulak verilerek, makul ve kalıcı bir çözüm üretilir.