|
|
|
» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler
|
|
|
|
|
|
Ülke içinde kullanılan muhasebe
standartlarını uluslararası standartlarla
bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43
uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ENFLASYON DÜZELTMESİNİN AMACI VERGİ DEĞİLDİR.
Enflasyon düzeltmesi mevzuatımıza 2003 yılında girdi. Bu düzenlemenin amacı; “enflasyondan bir vergi almamak ve mükellefler arasındaki adaleti sağlamak” iken bugün gelinen noktada enflasyondan ilave bir vergi toplamak için medet umulmaktadır. Bu çok büyük bir çelişkidir. Malesef bazı meslektaşlarımın “enflasyon düzeltmesinden ilave bir vergi elde etme çabasını” desteklediklerini üzülerek izliyorum.
Herkesin mali gücüne göre vergi ödemesi Anayasamızın amir hükmüdür. Vergilendirmenin en temel ve en vazgeçilmez unsuru adalettir. Mevcut düzenleme ve uygulamalar; maalesef mükellefler arasında ciddi bir adaletsizliğe yol açmaktadır. Önden yüklemeli bir maliyet anlayışıyla, peşin enflasyon vergisi toplamak kabul edilemez.
Mali tablolar, vergisiz olarak da enflasyondan arındırılabilir. Enflasyonun yüksek seyrettiği ve fakat henüz enflasyon düzeltmesini gerektirmediği bundan önceki yıllarda; mükelleflerin mali tabloları önemli ölçüde bozulmuştu. Bu nedenle finans kurumlarıyla önemli sıkıntılar yaşadıklarını biliyoruz. Aktifdeki duran varlıkların gerçek değerlerine ulaşması için bazı mükellefler; mahkemeler marifetiyle değer tespiti yoluna gittiler. Bu ihtiyacın yasal bir zemine kavuşması için “enflasyon düzeltmesi” adı altında bir düzenleme yapılabilirdi. Örneğin bilançosunda 1 milyon TL görünen ama gerçek değeri 10 milyon TL olan bir gayrimenkulün değeri güncellenebilir ve bu aradaki fark özsermaye hesapları içinde bir fon hesabında takip edilebilirdi.
Bugünkü anlayışla irili ufaklı parasal olmayan tüm kıymetlerin enflasyon düzeltmesine tabi tutulması inanılmaz bir kargaşaya ve içinden çıkılmaz bir kaosa sebep olmaktadır. Sadece duran varlıklarda ve aktifin çok önemli ve ağırlıklı kısmını oluşturan parasal olmayan kıymetlerde yapılacak olan düzeltmeler; bir yandan kendi hesaplarının alt kırılımlarında (maliyet sayılmayacak) takip edilirken, diğer taraftan da öz sermaye grubunda bir fon hesabında dengenebilirdi. Böyle bir uygulama hem vergisel bir sonuç doğurmazdı, hem de bilançolar enflasyona göre reel hale gelmiş olurdu. Tabi ki asıl amaç mali tabloları güncellemekse!…
Enflasyon düzeltmesinin en temel amacı; mali tabloların enflasyonun tahrip edici sonuçlarından arındırılarak gerçek durumu yansıtması ve vergilemede adaletin sağlanmasıdır. Ancak bugün gelinen noktada tam tersine adaletsiz sonuçlar ortaya çıktı. Tepkiler çığ gibi büyüyor. Nitekim Maliye tarihinde ilk defa “geçici verginin ERTELENMESİNİN ERTELENMESİ” tezahür etmiştir. Umarım ve dilerim ki 6 Eylül’e kadar aklı selim galip gelir ve bu uygulama en azından yıl sonuna bırakılır. Yıl sonuna bırakılsın ki önümüzdeki 7-8 aylık dönemde bu konuda adil bir çözüme ulaşmak için zamanımız olsun.
TÜRMOB mükelleflerin ve meslek mensuplarının sıkıntısını anlatabilmek için çok çalıştı. Mitingler dahil olmak üzere her yolu denedi. TÜRMOB‘un, meslek mensuplarının ve mükelleflerin sesine kulak verin…
|
|
|
|
|